Genel

80 Yaş’a

Merhaba Elif,

O 80 yaş ben olur muyum bilemem ama hala oralardaysan ortalama 50 yıl öncesinden sana selam olsun.

Eminim ki şu an önümde oldukça uzun görünen 50 yıl su gibi akıp geçmiştir ve ben hiçbir şey anlamamışımdır. Tıpkı diğer o yaşlara gelenlerin dediği gibi. Belki de senin için öyle geçmemiştir, sindire sindire yaşamışsındır hayatı. Her bir dakikasını hissetmişsindir, kim bilir.

Daha önce 10 yıl sonraki Elif’e mektup isimli bir yazı yazmıştım kendime. O mektubu 10 yıl sonra açıp okuyacağımı bilerek yazmıştım. Ama bu mektuptan kuşkuluyum. Neden 80 yaş diye sorarsan, o yaştan sonra beyin ve vücut işlevlerini daha fazla kaybedebiliyor. Önceden de olması muhtemel olmakla birlikte, o yaşlardan sonra Alzheimer veya yaşlılığa bağlı bunama vakaları çok artış gösteriyor. Bu sebeple eğer o günleri görürsen, hatırlatması için bu ve daha sonra yazacaklarım sana bir rehber niteliğinde olsun. Ne kadar güzel bir hayat yaşamışım diyerek yastığa başını için rahat bir şekilde koyabilirsin. Bu bir, günlük değil. Sadece geçmiş ile gelecek arasında bir bağ, bir nevi zaman yolculuğu. 

Başlıyoruz…

Bugün 28. yaşımı tamamladım. Bir süredir yaşımın hala 20’li yaşlarda olmasını kendime hatırlatıp seviniyorum. Olgun bir insan gibi hayatımı yaşıyor olmalıyım. Hala 20’lerimde olduğum aklıma gelince önümde uzun, çok güzel günlerin olduğunu hatırlayıp mutlu oluyorum. Umarım olgun bir insan olduğumda, 20’li yaşlarımdaki düşüncelerimi kaçırdığım için pişmanlık yaşamam. Sonuç olarak hala 2 şanslı senem var.

Bu yaşım benim için farkındalık yaşı oldu. Hatırlarsın o meşhur dağ olayından sonra 🙂 O dağı simgeleyen bir dövme yaptırmak isterdim ileride, eğer onu yaptırdıysam lütfen şu an ona bak ve gülümse. Kim bilir daha ne maceralar yaşadın. O dağ olayı diğer maceralarının yanında unutulup gitmiştir belki de. Gittin mi yine trekkinglere? Gezdin mi her yeri karış karış? Sana imreniyorum çünkü şu an kafanda benimkilerden çok daha fazla ve güzel anılara sahipsin. Belki de şu an tüm o güzel olayları unutmak üzeresindir. 

Mektup Vasıtasıyla Zamanda Yolculuk

Geçmişe mektup yazmayı pek sevmem. Bana iyi olayların yanı sıra kötü olaylardan da haberler verir. Bu yüzden senden bir mektup beklemiyorum. Geleceğe yazmak ise bana her zaman umut verir ve onu nasıl göreceğimi şekillendirmek için bir taslak oluşturur. Kendimi o yaşta düşünürüm ve neler yapmış olabileceğimi hayal ederim. 3 Yıl önce yazdığım mektup, 25 yaşındaki Elif’ten 35 yaşındaki Elif’e gönderilmiş bir mektuptu. Orada 25 yaşındaki Elif’in neleri yapmak istediğini, neleri yapamadığını ve 35 yaşına kadar nasıl bir insan olmasını istediği ile ilgili düşünceler yazıyordu. 

80 Yaşında bir Elif demek, bu yaşına kadar bir çok sevdiklerinin arkasından el sallamış demek. Bu da benim gibi duygusal bir insan için pek kolay olduğunu sanmıyorum. Bu yaşa kadar hayatın acıları ile mücadele etmen gerekmiş olmalı. Ama bak ben hala buradayım.

Senin o anki yaşın için belki çok genç sayılabilecek Elif burada, yalnız değilsin. Boşuna dememişler insanın kendinden başka dostu yoktur diye 🙂 

Açıkçası 35 yaşına yazdığım Elif için çok heyecanlı ve mutluydum. Ona isteklerimi, dileklerimi, hedeflerimi çok rahat anlatmıştım. Ama 80 yaşındaki Elif için ne bir hedefin ne de bir dileğin çok bir önemi var. Artık her şeyin yavaş yavaş tadının kaçmaya başladığı, yiyeceklerin bile tansiyona dokunmasın diye tatsız, tuzsuz yenildiği yaşlar.

Diyerek seni huzurevine yatırma aşamasına getirmeyeceğim elbette. Bilemiyorum yalnız mısın, huzurevinde misin… Ama her neredeysen kulaklarını aç da beni iyi dinle. 35 Yaşa verdiğim öğütlerin 80 yaş versiyonu geliyor hazırsan. 

Evet güzeldi. Gözlerini kapatınca yüzlerce güzel sahne görmenin, çevrendekilere o anılarını anlatabilmenin sebebi, hayatı dolu dolu yaşamış olmandı. Senin 80 yaşında, saçları bembeyaz ama yüzü daima gülen hatta ömrü boyunca gülmekten ağız kenarlarının kırışmasının sebebi de oydu. Biliyorum yüz yogasının yer çekiminden haberi yok, henüz birlikte çalışmıyorlar. Ama saçların konusunda mutlu olmalısın. Taa 5 yaşlarından beri upuzun olan saçlarının yaşlanınca da bembeyaz upuzun olmasını dilerdin. Yıkamak biraz zor olsa da saçlarını seviyor olmalısın.

Müzik

Peki ya müzik? Henüz 28 yaşına kadar dahi geniş bir gitar repertuarı ve öğrendiğin bir kaç enstrümanı sayarsak şu anki yaşına kadar da baya geliştirmiş olmalısın. Tabii ki de biliyorum, iş hayatına girince müziğe fazla zaman ayıramazsın nidalarını yıkıp bunu kanıtladın. İş hayatının yanında sana müziğin verdiği eşsiz dinlendirici ve enerji veren gücünü keşfetmen sayesinde belki de bazı konularda daha sabırlı ve anlayışlı olabildin.

Seyahat

Bu ara ona taktın inanır mısın 🙂 Daha önce de çok sevdiğin, üzerine projeler ürettiğin bir aktivite iken, pandemi ile birlikte senin için bir açlık oldu ve şimdi onu doyurabilmek için her yere saldırıyorsun. Kim bilir nereleri gezdin, bunları senden dinlemeyi çok isterdim. Aslında baksana, sana cevap mektubu yazma dedim ama iyi şeylerden bahsedeceksen neden olmasın? Gezdiğin, deneyimlediğin, tanıştığın, yaşadığın farklı olaylar beni şimdiden çok heyecanlandırıyor.

Bu mektupta aslında artısı eksisi ile her şeye değinmem gerekirdi belki. Ama ben sana geçmişten sadece güzel haberler, umutlar, hatıralar getirmek için yazıyorum. Diğerlerine gerek yok, onlar zaten geçti ve gitti.

Seninle karşılıklı sohbet etmeyi ne çok isterdim. Senden öğütler dinlemeyi. Elif zamanında bunu böyle yapmıştın ya da bunu böyle düşünmüştün ama aslında böyle olmalıydı. Ama boşver. Senaryosunu bildiğim bir filmi izlemek ilk izlediğindeki kadar heyecanlı olmaz. Mesela şu an, gelecekte yaşayacağım güzel deneyimler için içim kıpır kıpır. Bu güzel anları, deneyimleri gerçekleştirmek de benim elimde, şans faktörü ile birlikte. 

80 yaşındaki Elifcim, huzurevine terk edilmiş, acılar çekmiş, sağlıksız, mutsuz, yalnız, istenmeyen biri olmamak için şimdiden neler yapmam gerekiyor, bari bunu fısıldar mısın bana? 

Tüm bunların yanında diyorum ki, iyi ki varsın, iyi ki doğmuşsun Elif. Sanki yaşadıklarımız bir similasyonmuş ve biz zamanın durduğu bir yerde sonsuza kadar yaşayacakmışız gibi. İnsan şu an öyle düşünüyor. Hiç kendimi 80 yaşında biri gibi hayal edemiyorum. Annem demişti, çocukken 40 yaşında birini gördüğünde ne kadar büyük demiş ve o yaşı gözünde büyütmüş. Yıllar sonra kendi o yaşa geldiğinde aslında o kadar da büyük olmadığını fark etmiş.

80 demek 40’ın iki katı demek. Benim senin hakkındaki düşüncelerimi artık sen tezahür et. 🙂 Bir de insan ne kadar da yaşlansa da ruhu yaşlanmaz derler. Kim bilir şu an 80 yaşındasın ama ruhun hala 28 yaşındadır. 

Sona Doğru

Fark ettim ki 35 yaşımla yaptığımdaki kadar verimli bir sohbet olmadı. Çünkü benim için biraz sen nostaljik yaşayan, hedeflerini tamamlamış, hayatını da tamamlamayı bekleyen biri gibisin. Aslında senin kadar büyük bir yaşımla ilk defa karşılaşıyorum. Beyaz uzun saçlı olmak dışında seninle ilgili hiçbir hayal kurmamışım. Ama neyse bunu fark etmek bile iyi oldu. En azından bundan sonra yukarıda senden fısıldamanı istediğim sorunun cevaplarını düşünerek de yaşarım. Belki bir katkısı olur. 

Sana veda etmek zor. Gelecekte kendime mektup yazabileceğim en uç nokta olarak seni gördüm. O yaşı geçerim ya da göremem o ayrı bir konu ama tekrar iyi ki vardın. Bu dünya sahnesinde yeri geldiğinde senaryoyu bırakıp doğaçlama oynadığın için teşekkür ederim. Ancak ki bu dünyadaki görevini bitirdiğin zaman terk et burayı. Bu yüzden de görevini en kısa zamanda keşfetmeni ve uygulayabilmeni diliyorum.

Hoşça kal Elif. Yaşadığım için hep mutluydum. 

Sevgiler

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir